Müslümanların devleti, ülke insanlarının aydınlanması, birey olabilmeleri ve sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik yönlerden güçlenmeleri için gerekli yerlere eğitmen ve öğretmen göndermelidir.
Müslümanların yöneticileri, eğitimde altyapı eksikliklerinin gidermeli, donanımları eksiksiz sağlamalı, eğitimde eşitlik ilkesi gereğince tüm fertlerin eğitimi ücretsiz yapılmalı ve cehalet ortadan kaldırılmalıdır. Kadın erkek her insan öğrenim görmelidir. Öğretim ve öğrenimler Allah adına olmalıdır. Yani insanlığa ve doğaya zarar vermeyecek ölçü ve çerçevede olmalıdır. İnsanoğlunun el attığı ne kadar bilim dalı varsa bunların tamamında;, bir zümreye değil tüm insanlığa hizmet edecek olan kadın ve erkek bilim adamları yetiştirilmelidir.
Öğretiler, geçmişten ve güncel örnekler ile desteklenmelidir. Allah’ın dini insanlara duyurulurken şüpheye yer vermeyecek şekilde detaylı olarak ve her seviyedeki insanın anlayacağı sadelikte yol izlenmelidir.
Çıkarcı çevreler, insanların cahil kalmasını isterler ve toplumun aydınlatılmasına gayret gösterenlere engel olmaya çalışırlar. Bu da iyi bilinmelidir. Toplumdaki bu insanlara boyun eğilmemeli, bunlarla mücadele edilerek bunlar mutlaka bertaraf edilmelidir. Aydınlatmak için görevlendirilenlerin güvenliği sağlanmalıdır.
İlahiyat öğretimi yapanlar, toplumu aydınlatmaya çalışanlar bundan çıkar sağlamamalıdır. Öğrenime destek kurumlaştırılmalı, ücretsiz öğretim alanlar, belirli kişilere karşı minnet altına girmemelidir.
Öğretim verenler, toplumu aydınlatma görevini üstlenenler sabırlı olmalı, karşıt sav ileri sürenlerden yılıp görevden kaçmamalıdır.
İlahiyat eğitimi, uygun ortamlarda ve zamanlarda verilmelidir. Gürültünün, kargaşanın olduğu yerlerde ve eğitimin yarım kalacağı ortamlarda konu tam olarak izah edilemez, eğitim faaliyeti yapılamaz.
İlahiyat eğitimi verenler, kınayıcıların kınamalarına aldırış etmeden, yılmadan, azmederek faaliyetlerine devam etmelidirler.
Toplumu aydınlatacak donanıma sahip olanlar, evlerine kapanmamalı, iyi bir plan yaparak yararlı olabilecekleri en uygun zamanları, ortamları tespit ederek aydınlatma görevlerini yapmalıdırlar. Toplumu aydınlatacak olanlar, eğitimlerini verirken bilim adamı ve akademik personelin desteğinden de yararlanmalıdır.
Toplumu aydınlatacak donanıma sahip olanlar, kişiliklerini lekelememeli; temiz tutmalı, şaibeli işlerden uzak durmalı, pisliği hemen uzaklaştırmalı, yaptıkları iyiliği başa kakmamalı ve daima sabırlı olmalıdırlar.
Hastalar, yolcular, esnaf; ticaret erbabı, ziraatçılar ve askerler eğitim öğretimden işleri aksatmayacak ölçüde ve kendilerini ilgilendiren konularda öncelikleri olmak üzere yararlandırılmalıdır.
Toplumu aydınlatacak seviyede olanlar hemen işe başlamalıdır. Neme lazımcılık yapmamalıdır.
Eğitim öğretimin hedefi, insanlığın doğruyu bulması olmalı, eğitim ve öğretimde insanlara, maddeye ve kula kul olmama ve tabiattaki dengeyi koruma bilinci verilmelidir.
Kıyamet günü insanlara, toplumda hakları verilmeyerek inim inim inletilenler için “Bunları hangi günahlarından dolayı mahvetmiştiniz?” diye sorulacağından, kızlar, yetimler iyi yetiştirilmeli, saygın bir birey olarak topluma kazandırılmalı, gerekli eğitim- öğretim kurumları, iş alanları açılmalı, herkes kula kul olmadan mutlu ve mürffeh yaşamalıdır.
Toplum, önderlerinin bireylerin tüm haklarını gözetecek şekilde önlemler almalı, özellikle eğitimleri için tüm imkanları kullanarak geçmiş devirlerde yapılan hatalara düşmemelidirler.
Okul, aile ortamı ve çevre insanın davranışlarını etkiler. Nesil, hem dünya hem de ahrette mutlu olabilmek için iyi yetiştirilmeli, Allah’ın koruması altına girecek meziyetlere sahip kılınmalıdır. Toplumların geleceğini devam ettirecek olan yeni nesiller, yaratılış fıtratlarının doğrultusunda yetiştirilmelidir.
Toplumda yetimler, kimsesizler iyi yetiştirilmeli, iş ve istihdam sağlanarak herkesin kendi aşını yemesi sağlanmalıdır.
Ahret inancı insanlar arasında pekiştirilmelidir. Zira ahrete; öldükten sonra hesap vereceğine inanmayan kimseler, yetimi itip kalkarlar, işsizi, yoksulu düşünmezler, toplumsal sorunlara duyarsızdırlar. Gösteriş yaparak destek verir görünürler. En ufak bir yardımın yoksula bile ulaşmasına engel olurlar. Onlara yazıklar olsun…
Bilgi, yüksek konumdaki kişilere değil kör, topal, fakir de olsa özenenlere, ilgi duyanlara verilmelidir. Aydınlanma, öğüt onu arayan isteyenlere fayda sağlar. Bu nedenle zaman, emek ve kaynak kaybına da neden olmamak için kim olursa olsun öncelikle gönüllülere öncelik verilmelidir.
En iyi öğüt kitabı olan Kur’an, iyice öğrenilip gereken öğütler alınmalıdır.
İnsan, Allah’ın spermden başlayarak biçimlendirmeye kadar kendisini nasıl yarattığını; biyoloji ve embriyolojiyi iyi öğrenmelidir. Müslüman bilim adamları diğer bilim adamlarından daha çok, daha fazla yaratılış ile ilgili alanlarda çalışmalıdır. Çünkü Kur’an; embriyon, biyoloji ve yaratılışla ilgili pek çok mesaj vernektedir.
Hak mücadelesi verenler, karşıtların söylediklerine sabretmeli, sürekli olarak; her fırsatta Rabbin övgüsü ile birlikte O’nu arındırmalıdırlar.
İnsanlar, hayatlarında, Davud, Süleyman, Eyyub, İbrahim, İshak ve Ya’kûb peygamberlerde olduğu gibi; yanlış karar alma sonucu, çevresinin ihaneti veya kötülüğe sürüklemesi, hastalık veya tabii afetler nedeniyle başarısız olabilirler, hayatlarında inişler, çıkışlar söz konusu olabilir. İnsan sabırlı, azimli olursa eskisinden daha geniş imkâna kavuşur.
Gerçek dini öğrenmek, parasız olmalıdır. Din öğretimi, halka külfet durumuna sokulmamalıdır.
Akıl ve vicdan sahibi kimseler, bilgeler, nemelazımcı olmamalıdır. “Allah’ın değişime/ yıkıma uğratacağı ya da çetin bir azapla azap edeceği bir topluma ne diye öğüt veriyorsunuz?” diyenlere: “Rabbinize karşı mazeret olsun, bunlar da Allah’ın koruması altına girsinler” demek suretiyle görevlerini yapmalıdırlar.
Okullar sadece Allah’ın ayetlerini tetkik, gözlem ve inceleme için olmalıdır. Allah ile birlikte başka bir şey hedeflenmemelidir.
Peygamber, ancak müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere gönderilmiştir.
Peygamberlik misyonunu sürdürenler yaptıkları işin karşılığı olarak insanlardan herhangi bir ücret istemez. Onlar, sadece ve sadece Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen; hep mümin olmuş kimseler oluşsun; herkes Allah’ın koruması altına girsin isterler.
Bilenlere sorulup bilinmeyenler öğrenilmelidir.
Her yörenin coğrafi ve sosyal şartlarına göre eğitim ve öğretime en uygun zamanlar belirlenmeli, en ileri verimi alacak zamanlarda eğitim ve öğretim verilmelidir.
Eğitmenler, öğretmenler kendilerini görevlerine iyi hazırlamalı, öğrencilerin karşısına hazırlıklı çıkmalıdır.
Günün uygun saatlerinde eğitim ve öğretim yapılmalı, toplumun aydınlanması sağlanmalıdır.
Allah’ın Kur’an’da verdiği bilgiler, bir tebliğdir. Artık hak yoldan çıkanlar topluluğundan başkası değişime/yıkıma uğratılmaz.